kumdan farksız parçalanıyor avuçlarımızda zaman.
sanatsal yurdun şiirsel kenti abluka altına alındı;
yalnızlıkla sevişip doğurduğum çocuklar bir bir boğazlandı,
boğazlanıyor.
ihtişamı kaybediyoruz;
gökyüzü siyahı çiseliyor esvaplarımıza yıldızları yutarak.
varoşların yamalı bir palto giyindirdiği bursa sokaklarında yürüyor hatıralarımız.
ve bursa'da az,
çok az kalmışız.
yetişemedi bize,
çocukluğumuzu bıraktığımız yerde kaldı mutluluk.
zaten ilişkimiz saklambaça dönmüştü,
hep 'iyiyim'lerin ardında saklı durduk.
iyisi mi biraz daha duralım;
zaten bizim yerimize kadehlerdi konuşan.
kumdan farksız parçalandı avuçlarımızda zaman.