hüzünlendirmiyor artık beni iris'in ölümü.
ve dünyanın yükünü indirdim omuzlarımdan,
sırtladım boşvermişliği.
savaşın siyah kasvetinde
kırmızı paltolu çocuk olacak zamanı da ardımda bıraktım.
duyguların tercümanlığını şairler yapar,
duygusuzluğu kimler tercüme edecek?
ve iris'in ölümüne pulbiber mahallesi sakinleri üzülürdü,
şimdi kim, kimler üzülecek?
bütün şanlı ölümleri alın,
bana köpüğünde boğulup,
güneşi gözlerimi yakmayan kıyıya
vuracağım bir bira bırakın,
kâfi.
zamanın açlıktan ölüşünü izlediğim kâfi.
zaman bebekler gibi,
çocuklar gibi masumane öldürülüyordu avuçlarımda.
ve kasırganın ortasındaki bir yaprak gibi
kaldırdım yumruğumu arşa.