Ben o durumda olan şükretsin demedim ama sorunu şöyle ele alırsak...
- “Tecavüze uğrayanın ne suçu var?” şeklindeki sorusunun cevabı şunlar olabilir:
1) Tecavüze uğrayan kimsenin bu mağduriyetini engellemek, bu suçun işlenmesine mani olmak demektir. Rabbimizin Buna mani olması ise -az önce işaret edildiği gibi- imtihanın sırrına aykırıdır. Çünkü bu suçun gaddar zalimi varsa mağduru olacaktır.
Böyle bir suçun işlenmesine izni olmadığı halde, yine de Allah sonsuz merhametiyle mağdur olanların mağduriyetlerini telafi edecek uhrevi mükâfat verir.Bir saat içinde işkence yapılarak zalimce öldürülmesine mukabil, milyarlar sene en mutlu bir hayatı temin etmek, ölümsüz bir yerde sonsuza dek sürecek bir mutluluk temin etmek, şüphesiz bütün dünyadaki sıkıntıları unutturacak bir mükâfattır.
2) Bir kimsenin özgür iradesiyle bilinçli olarak işlediği suçun faturasını Allah’a kesmek büyük bir hatadır.
3) Her imtihanın önemini, imtihanın sonucu belirler. Sonucunda cennet ve cehennem bulunan bir imtihanın önemi de ona göredir.İşte bu büyük sonuçlara götüren bir imtihan olduğu için, Allah insanlara “kendisini inkâr etmek” gibi en dehşetli bir suçun işlenmesine de izin vermiştir.
Evet, bir kıza tecavüz eden ve onu öldüren kimsenin cezası cehennemdir.
İnancımıza göre, Allah bu caniye cehennem azabını çektirmek suretiyle o kızın intikamını bin kat daha fazla alacağı bilinmektedir.
Buna mukabil, birkaç saat zulme uğramış ve hunharca katledilmiş bu kıza, ebedi kalmak üzere cennet gibi bir saadet yurdunda sayısız nimetler verilmek suretiyle, onun çektiği acılarına mukabil çok büyük bir mükâfat verilir.
“Biri veren bini kazanan zarar etmez." :)