"bu ne diyor?" diyebilirsiniz.
yazdığım şiirleri yalnızca ben anlarım;
siz anladığınızı zannedersiniz.
***
başlayalım:
bu göğe resmedilmiş şiirsel tablo,
hem de vermeer'in fırçasından.
beynim taşınmayacak kadar ağırlaştı;
çıkarttım insanları aklımdan ve algımdan.
***
bir anneden doğdum,
fakat varlığımı hissetmemin sebebi kafiyeler;
hak ettiğimi düşündürdü aldığım her soluğu.
***
insanların diline varmayan cümleler kalemimden dökülüyor.
alın bir tane daha:
"öldükten sonrası porno, hem de alâsından hardcore."
***
tepkilerini merak ettim,
bir çingene ile kavga çıkarttım yaşadığı yerde çingenelerin.
şimdi soracaksınız: "deli misin?"
hayır, değilim;
merak içgüdüm ile ferfecir her daim.
***
beyaz saray'daki oval ofis bill clanton tarafınca oral kıldığından beri kimseye güvenmiyorum.
çıkarttım çıtayı en yükseğe,
düşüremiyorum.
bir pilim var titanyumdan yapılma,
bitmek üzere;
durduramıyorum
bitti!
*megolomani: kendini olduğundan çok daha büyük görme hastalığı.
*johannes vermeer: ressam.
*ferfecir: aydınlanma.
*bill clinton: 90'larda oval masada sekreteri tarafından yapılan oral seks sonucu dünya gündemine oturmuş başkan.